An Unbiased View of sohbet

Fotoğraf 29- Bu fotoğrafta daha önceki fotoğraflarda görmediğimiz kadar bir genişleme farkedilmektedir. Fotoğrafta dikkat çeken diğer bir ayrıntı ise birkaç tane bisiklet kullananın görülmesidir. Konya'lıların bisiklet ile tanışması 1920’li yıllara dayanır, daha sonraki yıllarda Konya şehrinin düz olması nedeniyle, yediden yetmişe herkesin bisiklet kullanması ile Bisiklet ile Konya özdeşleşmiştir.

Maruniler’in Fransız Katolik Kilisesi civarında kendi mimarilerini taşıyan binalar yaptırarak ikamet ettikleri bilinen bir gerçektir.

 Azime ne tükenmez hazine yakaladığını bilmez değildi elbette, Cemile’yi önce terzi Mürüvvet’e götürmüş, hanımlar gibi giydirmiş, ayağına tokalı pabuçlar almış, bir hafta, on gün Mürüvvet’in (Gülsen Tuncer) evinde istirahat ettirmiş, usul erkan öğrenmesini sağlamıştı. Ondan sonra bir geceliğine oturağa göndermek için otuz, kırk, yerine göre yüz lira alarak ve sürüyüp götürmesinler diye de yanına kendi adamlarından bir silahlıyı -efesidir, yalnız göndermez- diye katarak kızı çalıştırmaya başlamıştı.

Her ikisi de 1991 yılında tescil edilen bu konutlar zaman içerisinde ticari işletmeler tarafından kullanır hale gelmişti. Farklı zamanlarda basit onarımlar geçiren binalar Bodrum, Zemin ve birinci kattan oluşmaktaydı. Orta sofalı “karnıyarık” approach şemasına sahiptiler.

Fotoğraf eleven- Alâeddin tepesi etekleri ile Yusuf Şar Konağı arasında kalan düz çatılı kerpiç ev ve bahçesini kapsayan büyük parsel Yusuf Şar’ın eşi Feride Hanım’a aitti. Arka planda ağacın solunda görünen beyaz büyük bina Konya Hükümet Konağı, onun arkasında görünen de Sultan Selim Camisidir. Konya Hüküachieved Konağı’nın inşaasına, İngiltere ve İskoçya’da yüksek öğretim yapıp iyi İngilizce bildiği ve siyaseten de İngiltere’ye yakın olduğu için “İngiliz” lakabı takılan Konya Valisi stated Paşa’nın uzun mimari araştırmalar sonunda barok bir konak yapılmasına karar vermesi ile, 1883 yılında başlanmış, Gülriz Sururi’nin dedesi Sururi Paşa’nın Valiliği döneminde, 1887 yılında tamamlanmıştır.

Ondan sonraki dönemlerine tanık olduğum bir bölge olduğu için ve hala yaşayan yapıları da gösterdiği için ilgilendim fotoğrafla. Ancak kısa bir süre sonra o kadar çAlright fotoğrafına rast geldim ki aynı bölgenin ve hepsinde var olan özellikle bir konağın, ister istemez ona odaklandım. Bir derken, iki, üç, beş, derken neredeyse şimdilik çeşitli açılardan, bazen aynı noktadan çekilmiş twenty five fotoğrafını buldum o konağın ve çevresinin.

Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin dost ve akrabalarına, özellikle de Selçuklu Emir ve Vezirlerine nasihat için yazdığı, dördü Arapça diğerleri ise Farsça olan 147 adet mektuptan oluşan ve ölümünden sonra biraraya getirilen “Mektûbât veya Mekâtîb” advertisementı verilen eserinde, Emir Seyfettin Karasungur’dan bahsedilmektedir.

Gertrude Bell’in bıraktığı mektuplar ve günlüklerinden, 11 couldıs 1907 günü babasına yazdığı bir mektupta, o gün Konya’ya geldiğini ve İngiliz Konsolosu ile buluştuğunu ve yemekten sonra da Alman Konsolosu’nun kendilerini ziyarete geldiğini, 23 Haziran 1907 günü de daha önce Hindistan’da tanıştığı ve 1906 yılında Konya’ya İngiliz Konsolos Vekilliği görevi ile gönderilmiş olan Charles Hotham Montagu Doughty-Wylie ve eşi’nin evinde misafir olduğunu, akşam da here evde bir kutlama yaptıklarını ve gece 12’ye kadar sohbet ettiklerini öğreniyoruz.

  Konağın bodrum katında kalorifer dairesi, depo gibi çeşitli mekânlar uzun ince koridorun etrafında sıralanmıştır. Zemin katta program simetriktir ve girişten itibaren bina ikiye ayrılır. strategy, birinci ve ikinci katlarda iki ayrı yapı gibi çalışır. Binanın girişi iki tanedir ve giriş kapılarına birinci katın güney cephesinde sırt sırta yapılmış iki ayrı simetrik merdivenle çıkılır.

Ermenekli Tüccarlardan Mehmet Şükrü Efendi orduya five hundred lira bağışlamış, hastaneyi ziyaret eden Yusuf Şar thirty kilo bisküvi, Konya Belediyesi de gazilere 19 okka çay ile birer paket sigara hediye etmişti. Şehirdeki Osmanlı Bankası da gazilere para gardenımında bulunurken, Darü’l-Muallim ve Darü’l-Muallimat talebeleri de gazilerin yaralarının pansumanında yardımcı olmuş, ayrıca okuma yazma bilmeyen yaralı askerlerin ailelerine mektup yazmalarına lawnımcı olmuşlardı.

açılan bir kuyuya bağlanıp üzeri de kapatılınca şikayetler azalmıştı. Alâeddin Tepesi’nin eteklerinde Gökalp Tiyatrosu olarak inşaa edilen sonraları Belediye Sineması’na dönüşen büyük ahşap binanın elektriği de artık bu tesisten

Yusuf Şar Konağı, uzun yıllar Konya Belediyesi olarak kullanılmış ve ihtiyaca cevap vermediği gerekçesi ile 1956 yılında yıkılmış, İnhisarlar İdaresi Binası ile arasında kalan park da istimlâk edilerek, birleştirilen bu iki araziye 1957 yılında açılan bir mimari projesi yarışması sonucunda, birinci seçilen Metin Hepgüler’in bu proje yarışması sırasında tanışıp Site Mimarlık Bürosu advertıyla ortaklık kurduğu, Doğan Tekeli ve Sami Sisa ile birlikte yaptıkları projeye uygun olarak, 1960 yılında hizmete giren yeni bir Belediye Sarayı inşa edilmişti.

yaratılan boşluğun içinde mermer bir kaide üzerindeki anı taşı ile basit bir şekilde düzenlenmiş olan anıtın kemerinin üzerinde kabartma olarak Cumhuriyet Halk Partisinin yedi oku kabartma olarak işlenmişti.

1946 İmar prepareı yetersiz kalınca, 1954 yılında Konya için İkinci İmar approachını, belki de bugün bu yazıyı kaleme almama bile neden olan, dünyaya, olaylara, çevreme, kısacası herşeye sadece bakmanın değil görmeye çalışgentlemanın önemini anlatan ve öğreten, two yıl önce thirty Temmuz 2015’te kaybettiğim, saygıyla andığım, sevgili hocam Leyla Taylan Baydar ve eşi Ferzan Baydar hazırlamışlardı.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *